EBUBEKİR SİFİL’İN CEVABINI BULAMADIĞI SORU

Ebubekir Sifil kimdir? Mesleği nedir?

Ebubekir Sifil: Döviz bozdurmak farz-ı ayn'dır

 

Dr. Seyfi Say

 

 

Yard. Doç. Dr. Ebubekir Sifil’in “Hz. Ömer ve Nebevî Sünnet” adlı doktora çalışması Rıhle Kitap tarafından yayınlanmış (İstanbul, 2010) bulunuyor.

Yaklaşık 300 sayfalık çalışmanın 35 sayfası, değişik varyantları bulunan şu rivayetle ilgili:

 

Ömer; Ebû Zer, Abdullah (b. Mes’ûd) ve Ebu’d-Derdâ’ya, “Muhammed (s.a.v.)’den rivayet ettiğiniz bu hadis(ler) nedir?” dedi. (Ravi) diyor ki; “Öyle sanıyorum ki ‘Onları yanında alıkoydu’ da dedi”. (s. 158)

 

Rivayet, bu haliyle Ahmed bin Hanbel rh. a.’e ait..

Dr. Sifil bu rivayeti tenkid ederken şunu da söylemektedir:

 

Adı geçen sahabîlerden hiçbirisi, çok hadis rivayet eden “müksirûn”dan değildir. Sadece Ebû Hureyre r.a. bunun istisnasıdır. Dolayısıyla mezkur sahabîler hakkında böyle bir uygulama yaptığı söylenen Hz. Ömer (r.a.)’in “müksirûn”dan olan Abdullah bin Ömer (2630) hadis, Abdullah bin Abbas (1660 hadis), Câbir bin Abdillah (1540 hadis), Enes bin Malik (2286 hadis) ve Hz. Aişe (2210 hadis) hakkında nasıl olup da hadis rivayetinden menetmek, yahut en azından “uyarmak” gibi bir uygulama yapmadığı sorusunun cevabı yoktur! (s. 190)

 

Aslında cevabı vardır ve bu cevap gayet basittir.

Adları geçen sahabîlerin özelliği, ashabın en genç olanları arasında yer almalarıdır. Hz. Peygamber s.a.s.’in sağlığında çocuk yaşta olanların bizzat Peygamber Efendimiz s.a.s.’den pek fazla hadîs rivayet edemeyecekleri, “Bana şöyle demişti” ya da “Benim de bulunduğum mecliste şöyle buyurmuştu” diyemeyecekleri açıktır.

Söz konusu sahabîler, Hz. Peygamber’in sağlığında genç olmanın yanı sıra, daha sonra uzun süre yaşadılar. Mesela Abdullah bin Ömer r.a., Abdülmelik bin Mervan’ın halifeliği sırasında bile hayattaydı. Abdullah ibni Abbas r.a., Hz. Hüseyin’in şehadeti sırasında yaşıyordu. Özellikle Enes bin Malik r.a., uzun bir ömür sürdü. Hz. Aişe validemiz de uzun süre hayatta kaldı. Cabir bin Abdullah r.a. için de aynı durum geçerlidir.

Dolayısıyla, Hz. Ömer’in vefatından sonra, özellikle de ashabın büyük çoğunluğunun ahirete irtihal ettiği sırada, tabiîne mensup insanların onlardan hadis dinleyip rivayet etmiş olmaları son derece doğaldır. Üstelik, yukarıdaki isimlerden özellikle Abdullah b. Ömer r.a. ile Abdullah b. Abbas ve Hz. Aişe r.a., âlim olmalarıyla ve kendilerinden fetva sorulmasıyla dikkat çekiyorlardı.

Doğal olarak, Hz. Ömer’in hayatta olduğu sırada pekçok ashab hayattaydı ve yukarıda isimleri geçen genç sahabîlerin, pek fazla hadîs rivayet etmesine ihtiyaç bulunmuyordu. Hatta. Hz. Ömer’in Abdullah ibni Abbas’ı, ashabın yaşlılarının yer aldığı özel meclisine almasının yadırgandığı bile bilinmektedir.

.